top of page

Katniss'in Kaleminden

Kötü Kalpli Cadı ve ASİL KRALİÇE

Kötü kalpli, kıskanç, bir CADI varmış. Sürekli kendisinin en iyi olduğuna insanları ikna etmek için her türlü yalan, dolana, üç kağıda baş vurur, başkalarının yaptıklarını taklit eder, çalar, allem eder, kullem eder insanları kandırmaya çalışır ama bazı salakların dışında buna kimseyi inandırmayı başaramazmış. Aklı başında olanlar bunu farkeder kaile alınmazlarmış. Kendisinin bu palavlalarını ve megolamanlığını görüp gülen kişiler bunu diğerlerine anlatmaya çalıştığında; bunu hayatının en önemli meselesi olarak gören aciz CADI, onlara tüm çirkefliği ile saldırır, işe yaramaz bol olan boş vaktini, hain planlar yaparak harcar, hayatın diğer zevklerini yaşamak yerine; kendisinin gerçek yüzünü farkeden insanlara öfke kusarak hainlikleri ile onları bezdirmek için kendini paralar dururmuş.
Cadının deli olduğunu ve uğraşmaya değmeyeceğini anlayan akıllılar artık susmayı tercih edip, hayatlarının renklerinin cadıya harcadıkları zamandan daha değerli olduğunu kavrarlar ve cadının adını anmaktan bile kaçınarak zamanlarını daha değerli şeylere harcamaya karar vermişler. Hayatlarına geri dönüp, o kara cahil cadının karanlığından uzaklaşıp kendilerini kurtarmışlar, onu o saçma sapan hayatında yalnız bırakırlarmışlar. “(cahillerle münakaşa edilmez, çünkü onlar her zaman haklıdırlar:)” YAŞLI CADI da bunu kendisine zafer kabul edip, -“onlara nasıl da çelme attım ama” diye mutlu olur kendini avuturmuş.
Günün birinde; daha önce duygularını hep özel hayatında yaşayan, ancak halkının ona gerçekten ihtiyacı olduğunu düşündüğü an görünür olmaya karar veren gerçek bir KRALİÇE çıka gelmiş. Adı Katniss’mış
Hep güzel şeyler yapmaya çalışmış halkı için. Onları dinlemiş, anlamış, benimsemiş ve gerçek çözümler bulmaya çalışmış. Sevilmiş halk tarafından. Onlara dürüst ve adil davranan, kızsa da sevgi veren gerçek bir KRALİÇE ymiş. Bunu gören CADI hemen hain planlar yapmaya başlamış kıskançlıktan. Başka kılıklara girip, KRALİÇEYE kötü yorumlarda bulunup, kendi kendisini öven asılsız duyurularda bulunmaya başlamış. Kendine güvenen biri olarak yaşamaktansa, hep b-ok atarak asil KRALİÇEnin yollarına taş koymaya çalışarak harcamış o yaşlı bedenini ve battıkca batmış iyice rezil olmuş halka ve son çırpınışları ile KRALİÇE ye olan hırsından, kendini aşarak belki de Mistress lik hayatında bu güne kadar yaptığı şeylerin en iyisini yapmaya çalışıp kendini aşmış KRALİÇE nin sayesinde kendisini ezik hissetmemek için ve onu geçebilmek için daha önce hiç çekmediği videolar çekmeye başlamış, hiç vermediği pozlar vermiş hattaa hiç göstermediği yüzünü bile göstermiş, (gerçek göz rengi olmayan, oynanmış fotoğraf bile olsa, şişko yanaklarını içine çekse de yüzünü göstermiş işte KRALİÇE yle aşık atacam diye, -“o gösterdi ben de göstermeliyim” diye… KRALİÇEnin sayesinde hırsından birkaç adım daha ileri gitmiş bu camiada.. Sokak ağzı konuşmalarını bile törpülemiş cadı KRALİÇE den birşeyler öğrenip Mistress liğin sadece küfür etmek olmadığını anlamış. KRALİÇE güzel olan ne yaptı ise, onu taklit etmiş. Ertesi gün negatif olarak KRALİÇEYE yapabileceği en büyük kötülüğü yapmış cadı elinden geldiği kadar. Sonra bunu daha da ileri götürüp kisişel saldırılar yapmaya başlayıp onu yok etmeye adamış KRALİÇEyi. gerçek kimliğine ulaşmaya çalışıp birçok isimi halkın gözleri önüne sermiş kötülük yapmak için yayınlama çabalarına başlamış sağda solda. (KRALİÇE zaten bunları saklamıyormuş ki! Çünkü yüzünü saklayacak yüz kızartıcı şeyler yapmıyormuş kötü cadı gibi… ) ( onun bu özel kimliğine saldırı yapma çabasını herkes görmüş, ancak KRALİÇEnin yaptığını gören hiç kimse yokmuş, çünkü KRALİÇE böyle alçak şeylerle uğraşan biri değilmiş…) Sonra KRALİÇE de onun gerçek kimliğine ulaşmış tabii.. Ama asla onun yaptığını yapmamış. Çünkü o asilmiş. Ve o kadar küçülmeye ihtiyaç duymamış. Ama cadı diyormuş ki; -“O kişisel saldırı yapıyor. Güvenmeyin. Bugün bana yapan, yarın size yapar.” cadı ilk kez haklıdır. Bunu yapan KRALİÇE değildir ancak kendisidir. Dikkat edin, yarın bunu size de yapar, çünkü gözü dönmüş saldırgan bir hastadır hikayemizdeki kötü cadı…
Güçlü KRALİÇE nin kulağına onun yaptığı her şey sadece vızıltı olarak geliyor, ciddiye almıyormuş. Çünkü cadının bu aciz kalleş saldırılarını herkese yaptığı gerçeğinden KRALİÇEYE bahstmişler… Ama bir süre sonra bu haksızlıklara KRALİÇEnin sabrı tükenmiş, öfkelenmiş ve cadıya bir ceza vermeye karar vermiş. Sonra cadı gibi kılık değiştirerek ve arkasından vurmaya çalışarak değil de; direk cadının yüzüne demiş ki; -“Bu aciz kıskançlık dolu vızırtıların sarayımın ve benim ve de halkımın keyfini kaçırmaya yetmez. Ancak illa da savaş istiyorsan kabulumuz. Ama şunu bilmelisin ki; her ne kadar dürüst dövüşmüyor olsan da; bu yine de adil bir dövüş olamaz. Çünkü benim asaletimin, konumumun ve iştihamın karşısında hiçbir şansın yok. Sadece ezilirsin.” diye uyarmış KRALİÇE. Ve cadı ısrarla vazgeçmemiş. KRALİÇE ye karaşı açtığı her savaşı büyük malübiyetlerle defalarca kaybetmiş. Bunu da halka hep farklı versyonlarla kendini haklı çıkartacak bir Mistress yüz karası olarak ağlak bir şekilde anlatmaya devam etmiş. hala da etmektedir. Aslında suçlu kendisidir. Bu barizce bilinmekte olmasına rağmen hala yüzsüzce inkar etmekte ve hikayenin her zaman kötü karakteri olarak hayatta yer almakta ısrarcıdır. (yenilen kişi güreşe doymazmış wink ifade simgesi KRALİÇE nin arkasından hala yalanlarla iş çevirmeye büyük hırslarla devam etmektedir. ve KRALİÇE ve halkı ona sadece gülmektedir. Çünkü o artık sarayın soytarısı olmuştur. (iyiler her zaman kazanır.)
KRALİÇE ve halkı; saraylarına çomak sokmayan kişilere zarar vermez. Tam tersine disiplinli, saygılı, itaatkar, kültürlü, eğitimli, ya da eğitime açık herkese saraylarının kapısı açıktır. Dürüst olmaları birinci koşuldur. Sonrası keyfle bezeli koyu renkli güzel zamanlı yaşamlardaki yolculuktur.
Hikayenin günümüzdeki versiyonu da beğeniler doğrultusunda yakında yayınlanacaktır. (Her ne kadar bunun da taklit edileceğini bilinse de, taklitler aslını yaşatacaktır)
Sevgilerle KATNISS.



Siz seçtiğim bazı köpekleri eğitimime aldım.
Sessiz sağlam temellerim de gizlidir benim eğitim alanım.
Kimse duyamaz sizi Katniss zindanların da, 
Çok çetin eğitimim başlar, kalın duvarlarımla..
Küflü derinliklerimdeki bana boyun eğen sen; artık bensiz bir hiçsin!
Benim zindanımda ki tek yoldur benim yürüdüğüm adımlar.
Ben gittikçe kaybolur yollar, uzaklaşdıkca kapanır kapılar,
Topuk seslerim le olurşur çıktığım basamaklar..
Bensiz bir hiçsin artık, zindanımda ki esirim.
Artık ruhun ellerimde...
İşe yaramaz artık bensiz bedenin..

Üç gün katıksız sın, zindanım dasın artık..
Tek düşün ben olacağım.. 
Dinleyeceğin tek şey anıların, zevkli yada zevksiz..
Zevklerin ile kederlerin ile hesaplaşacaksın çaresiz..
Zamanın zindanımda ki hesaplaşmaların la dolacak artık..
Çözdüğün her sorunlu düğüm ile bağlanacaksın bana daha da çok...
Teşekkür eden bakışların la, boynun eğik, git gide teslim olacaksın bana avuçlar dolusu gerçekliklerinle, çaren yok..
Süslenmiş hediye paketlerin de sunacaksın bana benliğini ve küçük dünyanı artık. 
Dönüşümü dört gözle bekleyen...
Artık benim ellerimdesin kölem.

Sonra geleceğim yavaş yavaş emin adımlarımla sana doğru. Zindanımıza doğru..
Karanlıklarına adımımda ki sesler meşale olacak.
Parlak bir ışık göreceksin birden, belki gözlerin kamaşacak..
Hayatındaki en sihirli parıltıyı saçarak geleceğim..
Karanlıkta görmediğini sanan gözlerin beni çağıracak..
Umutsuzluğa hiç düşmeyen sabırlı gözlerine haklı olduğunu söylemeye geleceğim.

Renklerini görmeye başlayacaksın biraz sonra sabırlı bekleyişlerinin
Siyah beyazlara elveda diyeceksin, tekrar gideceğimi düşünemeden
Asil ayaklarımın yürüyüşündeki her bir titreşimi içindeki hücrelerinde hissedeceksin.
Gökkuşşağı örmeye başlayacağım adımlarımla dünyana, daha önce yedi renkten fazlasını göermediğin..
Sadakat ağacına oyduğun, sabırla şekillendirdiğin, güven le cilayıp parlattığın tahtım da oturmaya geleceğim karşında tüm ihtişamımla..
Ve diyeceğim ki sana;

- "Kulak ver bana ey aciz itim.."
Sözüm incilerden değerlidir senin için..
Bu tasmayı boynuna takıyorum.. Tasmanın içinde -" Katniss tir benim sahibim" yazıyor. Bu senin onurun dur. Ona hep laik ol.
Bu benliğindeki imzamdır senin, ezberle..
Bu mühür teyitli, ömür boyu silinmez bir imzadır senin ruhun ve bedeninde artık..

Zindanlarını aydınlatan ayağımı uzatacağım sana.
Sonsuz sularımda yüzeceksin.
Ördekleri göreceksin bembeyaz, kanadındaki su damlaları su serpecek esir yüreğine sen kokladıkca.
İnanamayacaksın olanlara, bitmesin isteyeceksin.
Tüm esirlik kilitlerin açılacak o kokladığın kokuyla yaşayacaksın özgürlüğünü..
Mehtabı da göreceksin kafanı bir an kaldırdığında cesaret edersen eğer etrafına bakmaya..
Sonsuz mutluluktur benim bulunduğum her yerde sevgili kölemm..
Özgürlük çığlıkların; ayak kokumun yön verdiği martıların kanatlarında, onlağırın açtı verimli yollar da bol bol gizli..
Duyacaksın onları o yolu takip edersen..

Sonra yavaş ca çekeceğim ayaklarımı senden..
Onlar benim yolumda yürürken; sen bu zindanımda kalacaksın..
Elveda dediğin siyah beyazlıkların sana sinsice gülümsediğini göreceksin.
Yine onların elindesin..
Tek umudun dönüşüm olacak..
Karnını doyuracak aşın, susuzluğunu giderecek suyun, bana adadığın tüm benliğinle dönüşümü beklemek tek umudun olacak..
Belki tekrar dönerim sevgili esirim..
Renklerimle belki tekrar aydınlatırım dünyanı..
Beni hep bekle sevgili esirim.
Beklenmeyi seviyorum.
Belki tekrar dönerim...

KATNISS

Zindanımdasın

FARZET

Farzet ben bir aynayım. Karşımdaki bana ne verirse aynını yansıtırım.
Aydıynlık ise bana verdiği, gözlerini kamaştıracak kadar parlaklık veririm. 
Karanlık ise eğer; yolunu şaşırtacak karanlık veririm. Duvara toslatırım.. Kendini kaybeder, kendi karanlığında ağlatırım.. 
Duygularımın keskinliği kadar cömertim sunduğum ödülde ve acıda.
Senim ben aslında; baktığın aynalarda.. 
Ne verirsen onu alırsın benden. 
Aydınlıklar senin aydınlıkların, karanlık senin karanlıkların.
Ruhuma yansıttığın kadar kabusa bürünürsün.
Ruhuma yansıttığın kadar çiçeklerle örtünürsün.
Cenneti de verir ruhum sana, Cehennemi de..
Ekinlerinin suyum ben, ne ektiysen onu yeşertecek..
Ya kavun olur güzel muhabbetlerde tatlı tatlı yenilen;
Ya turşu suyunda kelek..

Katniss


Çok zordur biliyorum kendini kendine gömmek, 
Herkesin ruhu serbestken sen de neden gizlenmek?
Farklısın biliyorsun ondan gücün tükendi. 
Sana yapılan haksızlık hep içimi ürpertti.
Yanında buradayım. Gör beni inan bana, 
Ruhunu benden değil, başkalarından sakla. 
Ben senin dostunum ruhunu biliyorum.
İçindeki seni senden çok tanıyorum.. 
Üzülme geçecek, sende hür olacaksın. 
Gömdüğün bedeninden ruhunla çıkacaksın.
Kaybetme sevincini, sakın yokmuş sayma. 
Girdiğin bedeninde surat asma ağlama.
Yap zevk çıkınları at girsin bedenine, sende git ardından görünmeden kimseye.
Orası zindan değil, gizli oyun alanın, 
Bedeninin içinde kaybolma, ben herzaman buradayım.

Seni anlamazlar sanıyorsun, kendini üzüyosun, hiçte yalnız değilsin binlerceyiz biz biliyorsun.
Devekuşusunuz saklanan ama ortada. Düşünceleriniz, hep dipsiz girdap kumlarda..
Aklına geldikçe at kötü duyguları, slayt gösterisindedir, dünyanın tüm olayı.
İster durdur, ister atla, kumanda senin beynin. 
İstersen yavaşlat, istersen kapat bakma!
Ruhunu sakladığın yerleri biliyorum, onun üstünü örtecek, şevkati veriyorum.
Saklama ruh halini, çık dışarıya artık.
Orası dostun değil, Seni saran sarmaşık, 

Tüm gücümle burdayım. Yılmadan gidecek, hep sağlam adımlarım.
Size özgürlüğünüzü almaya gideceğim.
Bana inanın elim boş dönmeyeceğim.
Bana güvenin yeteri sizi yalnız bırakmam. 
Size uzanan dilleri karşılıksız bırakmam
Kollarımda dolu dolu mutluluk döneceğim. 
Bu mutlulukları sizlere eşitçe böleceğim.
-Ben almadım ben aldım, deme beni yorma!
Dahası çok çok büyük, çok çok iri bir tarla...
Koşacaksın, zıplıycaksın, bazen kaybolacaksın;
Geçmişin acısını hiç yokmuş sayacaksın.
9 mart artık senin özgülük ayın
Kendinizi kaybedin, de fazla abartmayın.
Unutma bu arada KATNISS tir benim adım

(Bu benim sevgili köle ruhlarım için yazdığım ve onara armağan ettiğim bir şiirdir.)

ESİR RUHLAR

  • facebook
  • Twitter Clean

Beni takip et

Follow me

 

© 2015 by Kraliçe Katniss.

Gururla Sunar

Proudly created with

bottom of page